Unutulan Adetlerimiz
Unutulan Adetlerimiz; Son zamanlarda yapılan her şey bir şova dönüşürken çocuk sahibi olacak kişilerinde bunu bir şova dönüştürdüklerini görmekteyiz. Kendi gelenek ve göreneklerimizden çok farklı bir takım etkinlikler yapılmaktadır. Baby shower, cinsiyet öğrenme partisi, doğum öncesi ve doğum sonrası şaşalı değişik partiler düzenleniyor. Bu sırf sosyal medyada paylaşılmak ve etrafımıza bu şovu yapabilmek için. Kimse artık kırk çıkarma, diş hediği, mevlid, cinsiyet öğrenmek için yapılan çeşitli ritüellerimizi kimse artık bilmiyor bilenler ise beğenmiyor diyebiliriz. Bu yüzden bugün siz sevgili okuyucularımızla birlikte geçmişte yapılan doğum geleneklerini inceleyip hatırlatmak istiyorum.
Popüler kültürün etkisi ile kendi kültürümüze ait birçok şeyi ya unuttuk ya da bilenlerimiz ve uygulayanlarımızın sayısı gittikçe düşmüş durumda. Bu yüzden siz sevgili okuyucularımıza doğum adetlerimizi hatırlatmak adına, unutulup gitmemesi ve eski gelenek ve görenekleri merak edenler için bu makalemi hazırladım. Bu makalede bazı yapılan adetlerimizi gelin kısaca bir bakalım.
Hamile olan annenin karnında sallandırılan yüzük ritüeli
Öncelikle sizlerle hamile olan annenin karnında sallandırılan yüzük ritüelinden bahsetmek istiyorum. Hamile olan anne adayı bir yere yatırılır ve uzun bir ipe yüzük bağlanır ve karnında ip sallandırılır sallanan yüzük eğer daire şeklinde dönmeye başlarsa kız, eğer yüzük ileri geri doğru giderse ise erkek olacağını inanılmaktadır. Diğer bir cinsiyet öğrenme ritüeli ise şu şekildedir. Hamile adayı annenin haberi olmadan oturacağın yerin altının bir yerine makas bir yerine ise bıçak saklanır. Daha sonra anne adayı oturacağı yerden bıçak tarafında olana oturursa bebeğinin erkek olacağı makas olan tarafa oturursa kız olacağına inanılmaktadır.
Doğum sonrasında ise annenin ve bebeğinin yapması gereken şeyler vardır. Bunlardan biri anne adayının kırmızı bir kurdele ya da yazma takmasıdır. Bu inanışa göre al basması olmaması için annenin kırmızı kurdele veya yazma takması gerekmektedir. Daha sonra anne ve bebeğin kırkı çıkmadan evden çıkmaması gerekmektedir. Anne ve bebeğin doğumdan sonra kırk günden sonra kırklama ritüeli olduktan dışarı çıkabilmektedir. Bu yüzden anne ve bebeği görmek için misafirler eve gelmekte ve eve gelen misafirler için lohusa şerbeti hazırlanır. Lohusa şerbeti ikram edilmektedir ki bu da yaygın olan bir geleneğimizdir. Gelen misafirler doğum yapmış olan anne ve bebek için çeşitli hediyeler getirmektedirler.
Bebeğe ad koyma töreni
Bebek için kıyafet, altın, havlu, çorap gibi hediyeler getirilmektedir. Ayrıca yeni doğum yapmış anne için loğusa kadın denmektedir ve loğusa kadın asla yalnız bırakılmamalıdır. Bunun nedeni ise inanca göre loğusa kadına al basması gelebilir anne ve bebeğe zarar verebilir bu yüzden de loğusa kadın ve bebek asla yalnız bırakılmamalıdır.
Daha sonra bebeğe ad koyma töreni vardır ve eskiler anneannelerin babaannelerin ve dedelerin isim seçmelerini ve koymalarını isterlermiş. Şimdi bu şekilde değil belki ama isimleri yine evde büyük birinin koyması istenir bu törende ise bebek güzelce yıkanır ve isim koymak için seçilen kişiye bebek verilir bu kişi evde bulunan kişilerle birlikte bebek için dua ederler ve bebeğin kulağına önce konulacak ismi söylenip sonra sağ kulağına ezan okunur ve sol kulağına da kamet okunmaktadır.
Anne ve bebeğin kırkı çıkması ile anne ve bebek için kırk çıkarma ritüeli
Daha sonra anne ve bebeğin kırkı çıkması ile anne ve bebek için kırk çıkarma ritüeli yapılmaktadır. Bu ritüel ise anne ve bebeğin kırk çıkarma banyosu yapması ile olmaktadır. Bu ritüel yöreden yöreye değişlik göstermektedir. Kırkı çıkan anne ve bebek artık rahatça dışarı çıkabilmektedirler. Daha sonra bebek için bir mevlüd okutulur ve aile büyükleri anne baba adaylarının yakınları ve sevdikleri davet edilmektedir. Bazı ikramlar hazırlanır mevlüde gelen misafirlere servis edilir ve bebek için Kur’an-ı Kerim okunur dualar edilir.
Diş Hediği ritüeli
Daha sor artık yavaş yavaş büyümüş olan ve ilk dişini çıkaran bebek için Diş Hediği denilen bir ritüel yapılmaktadır. Bu ritüel ailenin bu konuda tecrübeli olan bir kişisi tarafından yapılmaktadır. Diş hediği dediğimiz şey de aslında buğday pişirilir ve bunu tecrübeli bir kişi pişirmektedir. Daha sonra bebeğin yatmış olduğu yere bir avuç buğday atılır. Ve bu buğdayları tek tek dizilir ki dişleri inci gibi olsun diye daha sonra bir tepsiye çeşitli araç gereçler konulur mesel makas kalem ayna gibi.
Sonra bebeğin bunu seçmesi istenmektedir ya tepsiyi önüne koyarlar ya da tepsinin içine oturtulmaktadır. Örnek verecek olursak makası seçen bir bebeğin mesleğini belirlemiş olduğuna inanılır ve makası seçmesi berber olacağının anlamına gelmektedir.
Hepsi bu denli değil elbette ama az biraz yeni nesil ve bilmeyenler için geçmişte kalmış olan eski adetlerimizden doğum öncesi ve doğum sonrası olanları anlatmak istedim. Bu Unutulan Adetlerimiz her yörede farklılıklar göstermektedir. Ya da isimlerinde küçük farklılıklar göstermektedir. Ama hepsi bizi biz yapan adetlerimizdir. Popüler kültür her ne kadar bu güzel adetlerin yerine başka şeyler getirmiş olsa bile bazı evlerde hala bu adetlerimizi yaşatmakta olanlar vardır. Peki siz sevgili okuyucularımız bu adetlerimiz için neler düşünüyorsunuz içerisinde sizlerin de yapmış olduklarınız var mı?