Tanısı Konulamayan Psikolojik Hastalıklar
Tanısı Konulamayan Psikolojik Hastalıklar; Psikolojik hastalıklar hem kişinin hem de çevresindekilerin hayatını olumsuz yönde etkiler. Hayattan kopma durumuna gelen psikolojik hastalıkların bir kısmın tanısı konulamıyor ya da doktorlar gerçekliğinde şüphe duyuyor. Bireylerin ve yakınlarının hayatını derinden etkileyen psikolojik hastalıklar ruh sağlığına ilişkin kaynaklı olduğundan dolayı bazı zamanlar kişi, hasta olduğunu bile kabullenemiyor. Özellikle tedavi olmamayı, doktora gitmemeyi ya da doktorun verdiği ilaçları kullanmayı reddeden hastalarda bir süre sonra nöbet atak ya da kriz geçirme durumları meydana geliyor Günümüzde doktorları şüpheyle baktığı, tanısı konulamayan psikolojik hastalıklardan bazıları şunlardır;
Munchausen Sendromu
Munchausen sendromu hastanın evresi ya da sağlık görevlilerinden ilgi ve sevgi görmek için kendisini sürekli olarak hasta gösteriyor olmasıdır. Psikolojik hastalıklar içerisinde tanısı konulamayan en zor hastalıkların başında gelir. Çünkü hasta o kadar gerçekçidir ki, sanki nöbet ya da kriz geçiriyormuş gibi taklitler yapar, acı çeker, ağlar ve kendini acındırır. Yapay bozukluk olan hasta çoğu zaman kendine bıçak ya da jilet bile atabilir. Kendi hayatını tehlikeye soktuğu gibi çevresindekilerin yaşantısını da sıkıntıya sokabilir.
Patlayan Kafa Sendromu
Patlayan kafa sendromu hasta uykuya geçiş sırasında kafasında patlama yaşıyormuş gibi hislere kapılır. Bu hastalığın çevresindekilere herhangi bir zararı olmaz. Ama hastanın panik yaşamasına korkmasına gibi sorunlara neden olup, hastanın uyumasını engeller ya da uykusundan uyandırır. Patlayan kafa sendromunda nefes darlığı, parlak ışık görme, terleme, vücuttan elektrik geçiyormuş hissi ve göğüs çarpıntısı gibi semptomlar oluşabiliyor.
Sosyol Fobi
Sosyal fobi hastalığı bir tür kaygı bozukluğudur. Bireyin gündelik hayatından çevresindekilerle iletişiminin içine alan hadiselerde kendini gösterir. Hastalığın genel kaynağı ise kişini çevresindekiler tarafından küçük ve alçak görülmesi onların yanında olumsuz karşılanacağını hissetmesidir. Sosyal anksiyete olarak da isimlendirilen bu hastalık günümüzde toplumda en çok görülen psikolojik rahatsızlıklardandır. Genellikle çocukluk ya da yetişme çağında ortaya çıkan sosyal hobi hastalığında; terleme, korku, sinirlilik hali, anksiyete ve korku gibi duygusal belirtileri bulunur.
Bipolar Bozukluk
Bipolar bozukluk olarak tanımlanan hastalık iki uçlu duygu durum bozukluğudur. Birey kendisini çok iyi ve keyifli hissettiği zaman diliminde bile aniden kötü düşüncelere kapılıp, içine kapanması gibi farklı ruh haline bürünmesi durumu oluşur. Hastalığı teşhis etmek için bir psikiyatri değerlendirme yapması gerekir. Bipolar bozukluk seviyesi son evreye gelmiş ise hastada, mutluluk heyecanlılık hali ya da hiper aktivite durumu söz konusudur. Diğer uç yani depresyon evresinde ise hasta tamamen dış dünyadan uzaklaşır ve kendi içine kapanarak kimseyle konuşmaz hale gelir. Bu evre de hastanın çevresindekilerini çok dikkatli olması gerekir. Özellikle hastayı kendi halinde bırakmaması lazım. Çünkü depresyon evresindeyken hasta normal dışı ya da intihar eğilimlerinde bulunabilir.
Duygu durum Bozukluğu
Duygu durum bozukluğu akıl sağlığı sorunu olarak tanımlanır. Kişinin duygusal durumunu etkiler. Bu hastalıkta kişi ya aşırı coşkunluk halindedir ya da aşırı üzgün halde olur veya her ikisini bir anda yaşayabilir. Olaylara göre ruh hali aniden değişebilir. Bu hastalığın tanısını koymak için hastalığın semptomları en az 15 gün devam etmesi gerekir. Hastanın davranışlarında değişiklikler meydana getireceği için iş hayatı okul hayatı ve sosyal yaşantısındaki rutin işerini ve becerilerini kaybedebilir.
ilginizi Çekebilir; Küçükken yaşanan travmalar nasıl geçer