Sarıkız Efsanesi Nedir?
Sarıkız efsanesi nedir? Çok uzun yıllar önce yaşandığı rivayet edilen gizemli olaylardan bir tanesidir. Gencecik güzeller güzeli sarıkızın başından geçen ilginç hikâye bir zamanlar film bile olmuştur. Türkmen köylülerin ifade ettiği sarıkız efsanesi, İran’a kadar uzayıp giden ilginç bir İslami hikayedir. Olay Kazdağları’nda yaşandığından dolayı Kazdağları’nın en ünlü efsanesi de Sarıkız Efsanesi oluyor. Kazdağları’nda yaşayan Türkmen köy halkının dilinden düşmeyen sarıkız efsanesi, folklorik sözlü edebiyatta halk hikayesi türüne örnektir. İki farklı versiyonu bulunan sarıkız efsanesinde olaylar şu şekilde gelişmiştir.
Sarıkız Efsanesi 1. Rivayet -Sarıkız efsanesi gerçek mi?
Çok uzun seneler önce Sarıkız adında sarı saçlı güzeler güzeli genç bir kız varmış. Annesi vefat ettikten sonra babası Sarıkızla birlikte Kazdağılarının eteklerinde bulunan Güre Kavurmacılar köyüne yerleşmişler. İşte sarıkız efsanesi de bununla birlikte başlamış. Köyün tüm delikanlıları bu güzel kıza âşık olmuşlar. Ama sarıkız bunları hiçbirine yüz vermemiş. Bununla birlikte köyün üç zengin ailesinin oğulları birlik olup, sarıkıza bir dedikodu uydurup, bunu gerçekmiş gibi tüm köy halkına yaymışlar. Sarıkız sözde kötü yolda olan biriymiş ve başka insanlarla birlikte oluyormuş gibi iftiralarla çıkardıkları dedikodu kısa sürede köyü sarmış. Sarıkızın kulağına gelen bu laflar onu çok üzüyor yalan olduğunu bir türlü açıklayamıyormuş. Babasını duyup üzülmesini istemeyen güzel kız tüm dedikodudan kurtulmak için dağın zirvesine kaçmış. Bir süre sonra dedikoduları duyan ve çok sinirlenen babası da sarıkızı öldürmek için dağa çıkmaya karar vermiş. Sarıkızın yanına gelen baba gördüklerine inanamamış. Çünkü güzeller güzel dağın zirvesinde kazları besliyor ve davranışları hal ve hareketleri de kötü yolda olan bir kadının hâl ve hareketlerine benzemiyor.
ibadetine düşkünleşen sarıkız için ermişler arasına katıldığı iddia ediliyor. Daha sonra babası kızı öldürmek için bir plan yapmaya karar vermiş. Babası kızında namaz kılmak istediğini ve abdest almak içi getirmesini istemiş. Sarıkız ibriği tuttuğu gibi suyu doldurmuş ve babasına uzatmış. Babası kurak bir yerde suyu nerden buldun demeye kalmadan abdest alırken ağzına aldığı suyun tuzlu olduğunu anlamış ve olduğu yere bayılmış. Çünkü sarı kız dağın zirvesinden uzanarak ibriği denizin suyunda doldurmayı başarıyormuş. Bunu gören babası da sarıkızın ermişler arasına girdiğini anlamış. Bu yaşanan efsaneden sonra sarıkızı yaşadığı dağa kaz dağları, dağın zirvesine ise sarıkız tepesi adı denilmiş.
Sarıkız Efsanesi İkinci Rivayet
Sarıkız hakkında söylenen hikâyenin ikinci versiyonu ise şu şekildedir; kendisine yüz vermeyen delikanlılar sarıkız hakkında köye dedikodu yayar ve babasını kulağına gider. Köy halkı babasından kızını öldürmesini isterler. Babası da öldürmek için kızını da alıp, dağın zirvesine çıkar. Kızının suçsuz olduğunu bildiği için sarıkızın kıyamaz ve onu dağda bırakıp kaçar, köy halkına da kızının öldürdüğünü söyler. Aradan uzun bir süre geçer. Babası kızını ölüp ölmediğini düşünürü durur, bir gün yanına gitmeye karar verir ve dağa çıkar. Baktı ki kızı yaşıyor. Gözlerine inanamaz. Kızına hiçbir şey demez. Bir bardak su ister. Sarıkız da hemen şimdi babacığım diyerek avuçlarına aldığı suyu babasına içirir. Babası nerden aldım kızım deyince elimi uzattım denizden aldım babacığım der. Babası o zaman kızının ermişler arasına karıştığını görür.
Bu hikayelerden hangisini gerçek olduğunu o zamanlar yaşayanlar, babası ve sarıkızın kendisi bilir.
