Kemik Erimesi (Osteoporoz) Nedir? Belirtileri Nelerdir? Tedavisi Var Mıdır?
Kemik Erimesi (Osteoporoz) Nedir? Sağlıklı ve genç kemikler, esas olarak kalsiyum tuzlarından ve güçlü kolajen liflerine bağlı minerallerden oluşan bir yapıya sahiptir. Yaşlanmayla birlikte bu yapı genellikle gücünü kaybeder, zayıflar ve kararsız hale gelir. Ancak osteoporoz, aşırı kemik yoğunluğu kaybı nedeniyle kemiklerin çok daha zayıf hale gelmesi anlamına gelir.
Kemik erimesi olarak da bilinen osteoporoz, kelimenin tam anlamıyla süngerimsi (gözenekli) kemikler anlamına gelir. İçinde delikler oluşturarak kemik yoğunluğu azalır. Bu onları kırılmaya ve çatlamaya daha yatkın hale getirir. En yaygın olarak kırık meydana geldikten sonra kemiğin görüntülenmesiyle bulunur. Osteoporozla ilişkili kırıklar için en yaygın kemikler bilek, omurga ve kalça kemikleridir.
Kemik Erimesi (Osteoporoz) Belirtileri nelerdir? Osteoporoz ilerlediğinde, hastalar kendi başlarına bazı semptomlar hissedebilirler. Hastalık bu aşamaya ulaştığında, kemiklerdeki hasarı geri döndürmek zor olmaktadır. Menopoz sonrası kadınlar, doktorları tarafından önerilen aralıklarla kemik yoğunluğu testi yaptırmalıdır.
Osteoporoz tüm iskelet sistemini, özellikle omurga, kalça ve bilek kemiklerini etkiler. Osteoporoz tedavisi, kemik yoğunluğu belirlendikten sonra kişinin mevcut durumuna göre yapılır. Osteoporoz tedavisini incelemeye devam etmeden önce, osteoporozun ne olduğunu anlamanız gerekir.
Kemik Erimesi Neden Olur?
Hayatımız boyunca kemiklerimizi düzenli olarak birçok kez yenileyeceğiz. Kemiğin ana maddesi kolajen adı verilen bir proteinden oluşur ve mineral kalsiyum fosfat onun sertliğini sağlar. Yaşlandıkça, daha fazla kemik yapımızı kaybederiz. Kadınlarda kemik yoğunluğundaki en büyük değişiklik menopozdan 5-7 yıl sonra meydana gelir. Menopoz sonrası farklı kemik ağrıları özellikle diz eklem ağrıları varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Bu sayede birtakım önlemler alınarak gerekli tedaviye başlanır.
Kemik Erimesi Teşhisi Nasıl Konulmaktadır?
Osteoporoz ayrıca bazı komplikasyonlar da getirebilir. Bunlardan en yaygın olanı kemik kırıklardır. Osteoporoz ile sert vurmaya veya kırılmaya gerek yoktur. İlerlemiş osteoporozu olan hastalarda hafif bir burkulma, hatta bazen öksürük gibi ani bir hareket bile kırıklara neden olabilir.
Bunun bir örneği özellikle kalça ağrısı nedeniyle doktora giden kişilerde kırıkların saptanmasıdır. Kemik erimesi tanısını doğrulamak için bir kemik yoğunluğu ölçümü yapılmalıdır. Bu nedenle DEXA günümüzde en yaygın kullanılan ve en güvenilir yöntemdir. DEXA yöntemi ile kemik yoğunluğu kolay ve ağrısız bir şekilde ölçülebilse de hasta çok miktarda radyasyona maruz kalmayacaktır.
Osteoporozdan en çok etkilenen bölge olan kalça, bilek veya omurganın herhangi bir kemiğinde ölçülebilir. Yukarıda bahsedildiği gibi osteoporoz erken evrelerde herhangi bir belirtiye neden olmaz. Bu nedenle osteoporozun çok yaygın bir hastalık olduğu düşünüldüğünde semptomların ortaya çıkmasını beklemeye gerek yoktur, menopoz sonrası kadınlar ve 50 yaş üstü erkekler düzenli olarak doktora başvurmalı ve DEXA ölçümleri yaptırmalıdır.
Kemiklerin erimesine uygulanan tedavinin özellikleri. Doktorlar, son 10 yılın bir sağlık hekimi olarak, hastalığının ilerlemesi için planlanmaktadır ve kemik yoğunluğu ölçümü sonuçları bir doktor tarafından değerlendirilir. Sağlıklı bir beslenme planı biçiminde, vitaminler ve mineral desteği ile, insanların kemiklerinde bir tedavi olarak uygulanabilir. En yaygın kullanılan osteoporoz ilaç, yüksek kemik tahribatı riski altında bulunan bir hasta bifosfonattır.
Osteoporozu Önlemenin Yolları Nelerdir?
Kemikleri kırılmaya karşı dirençli kılmak için, kemikleri korumak ve harekete geçirmek için sağlıklı kas dokusu ve sinir sistemine ihtiyaç vardır. Bu nedenle kemik rezervlerini desteklemek için kalsiyum kullanılmalıdır, bu nedenle D vitamini çok önemlidir. D vitamininin en büyük kaynağı güneş ışığıdır. Beyaz peynir, süt, yoğurt ve diğer gıdaların tüketimine dikkat etmeli, kalsiyum alımını depolamak için daha fazla egzersiz yapmalıdır.
