Dünya genelinde ekonomik veriler ,İkinci çeyrekte gerçekleşen düşüşlerin ardından, Avrupa’nın Reel GSYİH’si keskin bir artış gösterdi. Sadece İspanya ülkesinde Reel GSYİH önemli oranda azalış gösterdi.
Bunun yanında Covid-19 virüsün yeniden canlanması sebebiyle ekonomik büyümenin durma noktasına gelmesi de olası gözüküyor. İspanya’nın yeniden yükselişe geçtiği düşüncesinde düşüşe geçmesinin sebepleri arasında yer alıyor.
Euro ortamında, Reel GSYİH bir önceki döneme göre yüzde 12,7 artış gösterirken geçen yıla göre yüzde 4,3 oranında bir düşüş söz konusu oldu. İkinci çeyrekte yaşanan düşüşler ne kadar keskinse üçüncü çeyrekte yaşanan yükselişlerde o kadar keskin ve hızlı gelişmeler kaydetti.
Almanya’nın GSYİH’sı yüzde 9,8 oranında düşüşle ikinci çeyreği kapatırken, üçüncü çeyrekte yüzde 8,2 oranında yükselişe geçti. İspanya’nın GSYİH’sı ikinci çeyrekte yüzde 17,8 oranında düşüş yaşarken üçüncü çeyrekte de yüzde 16,7 oranında artış kaydetti.
Avrupa’da yeniden artış gösteren Covid-19 virüsünün İspanya da yeniden zirve yapması da ülke piyasasını etkiledi. Avrupa da son iki ayda meydana gelen vakaların yüzde 80’i İspanyol çiftçi işçileri arasında ortaya çıktı. Bu virüsün ise mutasyona uğradığı belirlendi. Avrupa genelinde vaka sayılarının hızla artışının en önemli sebebi tatile gidenlerin dönüşünden sonra yaşanıldığına inanılıyor.
Avro bölgesindeki tüketici fiyatları art arda düşüş yaşadı. Ekim ayına ait AB , tüketici fiyatlarının bir önceki yıla ait oranlara göre yüzde 0,3 oranında düşüş kaydetti. Gıda ve enerji fiyatlandırmaları dikkate alınmadığında çekirdek fiyatlandırmada yüzde 0,2 artış gözlemlendi. Avrupa Merkez Bankası’nın yıllık enflasyon oranı 2,0’ın altında kaldı.
Enflasyon oranı ülkeden ülkeye değişiklik gösterirken , Fransa da ise bu oran değişikliğe uğramadan sabit kaldı. Genel fiyatlar Almanya’da yüzde 0,5 düştü.
Olağanüstü bir durum olan Covid-19 sebebiyle agresif para politikasına girişen Avrupa devletlerinin deflasyona maruz kalması Avrupa Merkez Bankası için endişe kaynağına sebep oldu. Avrupa Merkez Bankası, reel borçlanma maliyetlerini bastırmak ve bundan dolayı daha fazla kredi piyasasını teşvik etmek için enflasyon beklentilerini artırmaya kararlı gözüküyor.
Analizciler, Avrupa ekonomisinde yaşanan bu sarsıntıların daha fazla mali teşvikin olması gerektiğini ortaya koyarak endişelere sebep oldu. ECB tarafından yapılan en son bankaların ticari araştırması sonucunda; üçüncü çeyrekte kredi standartlarının önemli ölçüde sıkılaşma yaşandığını belirtti. Banka kredilendirmelerinde yaşanan bu değişiklik, bankaların virüse ilişkin risk algılamalarından kaynaklandığı söyleniyor.
Bunun yanında kredilerin standartlarındaki değişiklik, fonların maliyetindeki bilançoların durumundaki herhangi bir değişikliğe bağlı değildi. Bankalar, kendi mali durumlarından endişe duymuyor. Bunun yanında ekonominin kötüye gitmesi durumunda kredi başvurularının karşılanması konusunda sorunların yaşanılacağına dair endişeler duyuluyor.
ECB, işletmeler ve haneler içinde kredi başvurularının reddedilme oranının artış gösterdiğini bildirdi. Ayrıca ECB, karşılıksız banka kredilerinin hacim oranının üç katına çıkabileceğini ifade ediyor. Ek olarak, kriz sonucuyla itibarlarında zedelendiğini tespit ettiğini ifade etti. Genel olarak, bu son raporlara göre; faiz oranlarının düşük tutulması ve kredi piyasalarının işleyişini sürdürebilmek adına büyük varlıkların alımına girişildiği gözlemlendi.
Para arzında yaşanan yüzde 10,4 oranındaki artışın geçen yıllardaki oranlarda kaydedilen verilere göre en hızlı büyüme oranı olarak kaydedildi. Banka bilançolarındaki batık durumundaki kredileri kaldırmak ve daha fazla banka kredisi verilmesinin sağlanması için ECB varlık satın alma planlamalarını genişletme yoluna girdi.
AB, pandemi sürecinde üye ülkelere yatırım fonu sağlayabilmek için 750 milyar euro borç alıyor. Şu anda Birleşik Krallık yönetimi de AB’nin fon sağlama girişim yolunu taklit ediyor. Çin ekonomisinde ise, hızlı bir toparlanma söz konusu çünkü virüsle mücadelede çok yol kaydedildi. Ancak Peterson şirketi tarafından yapılan bir araştırmaya göre; finansal olmayan borçta önemli bir artış gözlemleniyor. Bunun yanında gelir getirmeyen kredi hacimleri de kaynakları tüketmeye başlıyor. Sonuç olarak , bankaların da yetersiz kredilerinin ortaya çıkmasına neden oluyor. Tüm Çin kökenli şirketlerin yüzde 6’lık kısmı 2020 ortalarında başarısızlıkla karşılaşırken diğer yüzdelik kısım hayatta kalmayı başardı.
ABD ülkesinde ise ekonomik teşviklerin sona ermesine rağmen tüketicilerin, istihdamdaki uygun kazançlardan yararlanarak yaptıkları harcamalar konusunda istekli olması iyi bir haber olarak gözüküyor. Bu sistem sürdürülmeye devam edilirse dördüncü çeyrekte ABD büyük bir başarıya imza atacak. Ama Covid-19 pandemi süreci vaka sayılarının şu anki artışı ile devam ederse ekonomik faaliyetlerin olumsuz ilerlemesine sebep olacaktır.
Pazartesi, Salı, Çarşamba, Perşembe, Cuma, Cumartesi, Pazar09:00 – 17:00